Ne zaman bir filme ön yargılı yaklaşsam, izlediğim zaman bu yaklaşımımdan dolayı pişman oluyorum. Valkyrie filmi için sonu başından bir film olduğu için açıkçası izlemek istememiştim ama uygun bir ortam olunca izlesem birşey kaybetmem dedim ki, aslında çok şey kaçırdığımı farkettim. Bu da bana ders olsun.
Valkyrie filmi (film hakkında bilgi içerir) Hitler'e düzenlenen bir suikasti konu oluyor. Tabii Hitler'in bir suikast sonucu ölmediğini bildiğimiz için otomatik olarak filmin sonuda tahmin edilebiliyor. İlk düşüncem böyle olduktan geçen 2 ay sonunda filmi izleyince; sonu belli bile olsa filmin sizi böyle sürüklemesi cidden çok büyük olay.
Oyuncu kadrosu ve oyunculuk bence çok etkileyici idi. Elbette film kadrosunun büyük bir kısmının Amerikan olması ve filmin İngilizce olması gerçekçiliğe biraz zarar vermiştir ama oyunculuk ile filmin bu aksaklıklarını gidermişler. Tom Cruise, rolünün hakkını bence vermiştir ama diğer büyük oyuncular ile oynayınca daha da iyi gözükmüştür. IMDB filme 7.4 verse de, benim notum 8.2 falan olur.
Oyunculardan bahsettik ama David Bamber yada filmdeki rolüyle Adolf Hitler bence büyüleyiciydi. Yani onun oynadığı sahnelerde bir gerilim, bir huzursuzluk sessizlik oluşuyordu, ki bu oldukça rahatsız edici idi. Bu rahatsızlık elbette onun iyi oyunculuğundan geliyordu. Bütün film büyülenmiş bir şekilde izlerken, belki de bu filmi asla kafamdan silemeyecek repliği de David Bamber söylemiştir:
Düzenlenen suikastten sonra SS Karargahı basılmış ve SS Komutanı tutuklanacak iken; SS komutanı kendisini tutuklamaya gelen Yüzbaşı'ya telefonu uzatır. Bir sessizlik anı geçer ve Adolf Hitler, Yüzbaşı'ya "Do you recognize my voice?" ( Sesimi tanıdın mı?) diye sorar. Öyle bir sahnedir ki, bütün filmin kırılma noktası ve von Stauffenberg'in planlarının yıkıma başladığı sahnedir.
Filmin sonu da oldukça etkileyiciydi. Açıkçası diktatöre veya devlet başkanına (savaş zamanı) ihanetin cezası kişinin ölümüdür ama sıra von Stauffenberg'e gelene kadar hani bu sahne doğaldır diye düşündüm ama sırası geldiğinde "uzun yaşa Almanya" diye bağırması, von Stauffenberg'in bu yola niye girdiği ve niye bu kadar uğraştığını anlatıyor.
Eğer izlemediyseniz tavsiyem kesinlikle bir göz atmanız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder